Çini sanatı, hamur halinde olan killi toprağın pişirilmesi ile ortaya çıkan bir eserdir. Pişirilme esnasında yapılan çeşitli desen ve motifler ile estetik bir görüntü oluşturma amaçlanır. Osmanlı Dönemi ve günümüz arasında çeşitli motif ve desen türleri bulunmaktadır. Çini ustalığı el becerisine göre genellikle çiçek motifleri başta olmak üzere farklı şekillerde desenler oluşturabilmektedir. Osmanlı Dönemi çini desen ve motifleri incelendiğinde, günümüz desen ve motifleri yanlarında farklı kalmaktadır. Yaşanan dönemin halk yapısı ve çeşitli mimari yapıları bu durumda etkin rol oynamaktadır. Çinicilik sanatının 12. Yüzyıldan beri var olduğunu bilmekteyiz. Eski dönemleri yansıtan yapıların üzerinde de sıkça bu sanata rastlayabiliriz. Özellikle camii ve porselenler üzerinde çini sanatının çeşitli desen ve motiflerini görmek mümkündür.
En Çok Kullanılan Teknik: Sıraltı Tekniği
Çini ustaları yaygın olarak sıraltı tekniğini kullanmaktadır. Bu teknik doğa ile ilgili olup reçetesi de ona göre hazırlanmaktadır. 12. yüzyıldan beri süregelen çini tekniğinde sıraltı tekniği yoğun olarak 16. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Bu teknikte çini sanatı yapılacak olan çamur, reçete durumuna göre hazırlanarak hamur şekli verilir. Bu aşamadan sonra ise hangi alanda kullanılacaksa hamur o şekli alır. Genellikle sıraltı tekniği camii içlerinde cemaat giriş yerleri ve mihrap bölümlerinde kullanılmaktadır.
Hamur şeklini aldıktan sonra ise astar sürme işlemi yapılır. Bu işlemin amacı ise hamuru kurutmaktır. Ardından çini fırınlarında pişirilmek üzere fırına koyulur. Elde edilen pürüzsüz yüzey üzerine ajur tekniği ile delikler açılarak kömür tozuyla pişmiş hamura aktarılır. Desenin dış eksenleri ise siyah boya ve fırça yardımı ile çizilir. Desen hakkında en son aşama ise renklendirmedir. Uygun renkler kullanılarak çizilen çini deseni ve motifleri boyanır. Boyanın tutması ve hamurun sağlamlaşması için de son aşama olarak hamur sır ile kaplanır. Sır ile kaplanan hamur 900-950 derece ısıdaki fırına verilir. Gereken süre içerisinde hamur piştikten sonra artık sunuma veya satışa hazır hale gelir.
Yüzyıllardır Nesilden Nesle Aktarılan Ustalık: Çini Ustalığı
9 yüzyıldır çinicilik sanatı dünya üzerinde devam etmektedir. Sanatı en çok kullananlar ise Türkler olmuştur. Osmanlı döneminden başlayan bu akım günümüzde bazı eski Türk devletlerinde de devam etmektedir. Fakat yoğun olarak Türkiye’de çini sanatı devam ediyor. Geleneksel çini ustalığı nesilden nesillere aktarılarak varlığını devam ettirmiş olup, Kütahya ilinde yaygın olmak üzere halen bilgi aktarımı devam etmektedir.
Sıraltı tekniği hakkında çok okudum.
Tekniğe gelirsek her çini meraklısının öğrenmesi gereken kısmen zor da olsa öğretici bir yöntem. Denenmelidir mutlaka.