Diğer adıyla “Kara Ağlar” olarak bilinen Harem ağaları genellikle Habeşistan asıllı seçilirdi ve hadımlar arasından seçilen bu ağalar saray kurallarını öğrenirlerdi. Sıkı bir disiplin ve eğitimler ile harem kapılarında nöbet tutarlar, giriş çıkışları kontrol ederler. Harem dairesi içerisinde yer alan harem ağaları harem dairesine herkesin girmesine izin vermezlerdi. Kutsal yer anlamı taşıyan Harem dairesinin koruyucuları olarak bilinmektelerdi ve yaşadıkları daireler de özeldi. Harem ağaları dairesi çinileri meşhurdur. Kızlar ağası ve haremin en üst düzey sorumlularının yer aldığı bu bölümde çini örnekleri de yoğun olarak görülüyor. Harem ağaları dairesi çinileri ile meşhurdur. Kara ağalar taşları ve çevresinde yapılan Harem kurumlaşma sırasında oluşturulmuştur. Pek çok Harem ağasının yaşadığı bu mekan buraya açılmakta ve 1665 yılında çıkan yangın sonrasında yenileme yapılmıştır. Sol tarafta revakların arkasında Kara ağalar koğuşu oluşturulmuş ve şehzadeler mescidi musahipler dairesi ve nöbet yeri bulunmaktadır. Harem’de yer alan panolar halinde oluşturulmuş çini örnekleri görülmektedir.
Harem’de bulunan Kara ağalar dairesinde taşlık, koğuş, sofa, mescit bölümleri yer alıyor ve bu mekanlarda 17. yüzyıla ait çini örnekleri yer alıyor. Sıraltı tekniği kullanılan İznik çinilerinin bu bölümde çoğunlukla beyaz, yeşil, lacivert, mavi ve kırmızı renklerde oluşturulduğu görülmektedir. Motif olarak ise bu bölümde rozet çiçekler, karanfil, lale, servi ağaçları, yazı Rumi örnekleri görülmektedir. Bu bölümde yer alan çiçek açmış bahar dalı en çok dikkat çeken tabloları ve panoları arasında yer almaktadır.
Tarihi yapıların ve dairelerin bulunduğu Topkapı Sarayı’nda yer alan Harem dairesi ve harem ağaları dairesinde yer alan çini örnekleri tarihimizin en özel süslemeleri arasında yer alıyor. Pek çok ziyaretçinin ziyaret günlerinde merakla gelerek Topkapı Sarayı’nda yer alan bu bölümü geziyor.
Darüssaade ağası yani kara ağlar başının taşlarına bakan dış duvarda hatayi ve rumi motifli ulama çinileri yer almaktadır. Bu çinilerden oluşan iki pano arasında madalyon pano bulunmaktadır. Kıvrımlı uygulanmış 3 pano üstünde bir celi sülüs hatlı kartuş yerleştirilmiştir. Çini örneklerinin en özel işlemeleri bu bölgede yer almaktadır ve nöbet yerinde de benzer özellikler ile süslenmiş çini motifleri görülmektedir. Kadın efendiler dairesinde ise harem kadrosunun 16. yüzyıl sonunda tamamen buraya taşındığı bilinmektedir. 17. yüzyılda revak araları kapatılarak dairenin giriş bölümünün ayrıldığı bilinmektedir. Başodalarda 17. yüzyıl Osmanlı çinileri ile kaplı ocaklı ve kalem işi desenli çiniler yer almaktaydı. Ancak daha sonraları ocağın çevresinde çinilerin zamanla zarar görmesi ve bunların yerine kalem işi aynı motiflerin işlemesi yapılmıştır.
Çini harika görünüyor