Estetik söz konusu olduğunda çini mükemmel bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Göze hoş gelen motiflerle bezeli olan çini sanatı, her zaman popüler olmayı da başarıyor! Peki çini sanatı nedir? Görsel estetik açısından muhteşem görünme sahip olan çini sanatı Osmanlı’da nasıldır? Yine geçmişten günümüze kadar uzanan süreç içerisinde çini sanatının gelişimi nasıldır? İşte bu sorulara dair merak edilen tüm ayrıntılar!
Çini sanatı nedir? Şekil verilmeye müsait toprağın işlenerek eşyalar üretilmesine çini sanatı denir. Tam olarak geleneksel bir Türk el sanatı olan çini; birbirinden farklı motiflerin ve şekillerin renklendirilmesiyle elde edilen bir sanat ürünüdür. Özellikle yaşam alanlarının nitelikli bir düzeyde görselliğe kavuşması noktasında çiniler oldukça başarılı olan aksesuarlardır. Dolayısıyla günümüz koşullarında çini sanatına olan ilgi de her geçen gün itibariyle artış göstermektedir.
Osmanlı’da Çini Sanatı Nasıldır?
Elbette ki Osmanlı da çini söz konusu olduğunda bambaşka renkler ve motifler karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Osmanlı mimarisinde çini sanatının izlerine sıklıkla rastlamak da mümkün olmaktadır. Osmanlı döneminde İznik çiniciliğin merkezi konumunda yer alan bir bölge olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine Kütahya bölgesinde de Osmanlı döneminde etkili bir düzeyde çini yapılmaktadır. Bu döneme ait çini eserlerinde daha çok turkuaz, yeşil, lacivert renk tonları hakimdir. Yine kırmızı ile kahverengi tonlarına da Osmanlı döneminde sıklıkla rastlandığı bilinmektedir. Osmanlı döneminde kobalt mavisi, firuze, patlıcan moru renklerinin de çinilerde rastlandığını ifade edebiliriz.
Renkli sır tekniği kullanılarak yapılan çinilere Osmanlı döneminde sıklıkla rastlamak mümkün olmaktadır. Bu tekniğe örnek olarak verilebilecek çini eserlerini ise Yavuz Sultan Camisi ve Türbesinde görebiliriz. Yine Bursa Yeşil Cami ve Türbesi ile Topkapı Sarayı’nda da sır tekniği kullanılarak yapılan çinileri görebilmek mümkündür. Osmanlı döneminde kırmızı sır altı İznik ve Kütahya çinilerine de sıklıkla rastlarız. Kırmızı sır altı çinilerde beyaz renk hamur üzerine sır altı tekniği uygulanması söz konusu olmaktadır. Kırmızı sır altı çini örneklerine de Rüstem Paşa Camisi’nde rastlamak mümkündür.
Türklerde Çini Sanatı
Tam olarak Türk el sanatı olarak tanımlanan çini , Türklerin estetik anlayışını yansıtan sırlı bir sanattır. Türklerde çini Orta Asya’dan günümüze kadar uzanan Türk tarihi boyunca rastlanan bir sanat alanıdır. Türk İslam devletlerinin hemen hemen tamamında çini etkili bir şekilde yapılmaya devam etmiştir. Selçuklular döneminde etkili bir şekilde gelişim gösteren çini sanatı, hem malzeme hem de teknik bakımından gelişim de göstermiştir. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde daha çok dini yapılarda çini sanatının izlerine rastlamak mümkün olmaktadır.
Mozaik çini tekniği Anadolu Selçuklu döneminde çini sanatının merkezinde yer almıştır. Bu tarzda yapılan çiniler daha çok yıldız, altıgen, haçvari ile kare gibi geometrik levhalar halinde tasarlanmıştır. Perdah tekniği de Anadolu Selçuklu döneminde etkili bir şekilde kullanılmıştır. Bu tarz çinilerde soyut bitkisel motiflerle birlikte farklı geometrik kompozisyonlara da rastlamak mümkün olmaktadır. Osmanlı döneminde altın devrini yaşayan Türk Çiniciliği, bu dönemde pek çok mimari eserde sergilenmeye de başlanmıştır. Bu dönemde iç ve dış mimari eserlerde çini izlerine rastlamak mümkün olmaktadır.
Günümüzde Çini Sanatı
Çini insanın ruhuna hitap eden ve dinlendirici etkisiyle ön plana çılan bir sanattır. Dolayısıyla günümüz koşullarında çiniye olan ilginin etkili bir düzeyde artış gösteriyor olması da gayet olağandır. Mükemmel bir estetik değer olarak tanımlanan çinilere günümüz itibariyle de yoğun bir şekilde ilgi gösterilmektedir. Günümüzde çini her zaman ilgi gören bir sanat olarak karşımıza çıkıyor. Böylece çini eserlerinin sergilendiği özel koleksiyonlara da sıklıkla rastlamak mümkün oluyor.
Geçmişten günümüze kadar uzanan süreç içerisinde İznik ve Kütahya çiniciliğin önemli bir merkezi olarak tanınıyor. Yine İstanbul başta olmak üzere ülkemizde pek çok şehirde çini üzerine pek çok farklı etkinliğin yapıldığı da biliniyor. Bununla birlikte özel atölyelerde ve Halk Eğitim Merkezlerinde de çini eğitimleri veriliyor. Günümüzde çini ününü tüm dünyaya yaymayı başarmış olan bir sanat dalı olarak karşımıza çıkmaktadır!